Ceylan | KİTAP YORUMU
Adı: Ceylan
Yazarı: Zeynep Saraç
Yayınevi: Arunas
Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 488
Goodreads Puanı: 4
Format: Citli
Puanım: ♥♥
"Demek pembe laleleri
seviyorsun? Bunu öğrendiğim iyi oldu."
Bu cümleleri, birçok kızın hayalini süsleyen, zengin, yakışıklı ve reddedilemez
Çağrı Mert Karahanlı'nın ağzından yalandan da olsa duyabilmek neredeyse
imkânsızdı. Ama Çağrı, daha önce birlikte olduğu kızların hiçbirine benzemeyen
Ceylan'a çoktan söyledi bile. Ceylan ise ukala, sinir bozucu ve laf anlamaz
diye nitelendirdiği Çağrı'yı gözü kapalı reddetti. Hem de onun inkâr edemediği
çekiciliği ve karşı koymakta zorlandığı harika gülümsemesine rağmen...
Sizce,
babaannesinin dizinin dibinden bir adım bile ayrılamayan Ceylan'ın aklında
neler var? Oysa ne istediğini çok iyi bilen(!) Ceylan'ın hayatı, bambaşka
sebepler yüzünden, bu aralar gerçek anlamda bir kâbusa dönmek üzere. Peki,
hazır beyaz atlı prens de kulenin önüne, onu almaya gelmişken Ceylan neden
saçlarını ona uzatmadı? Yoksa bambaşka düşünceleri ve masum planları mı vardı?
Bir
dakika!
Onun masum planlarına karşın kader de ağlarını örüyor olmasın! Hem de
onları, hiç kimsenin ummadığı ve beklemediği olaylarla sarmalayarak...
Ceylan
çok zengin bir ailenin kızı. Bu aile (nereli olduğunu bilmiyorum çünkü kitapta
hiç adı geçmiyor) törelere bağlı bir aile. Bunların töresinde kızlar 18'ini
geçince evlenmesi gerekiyor. Ceylan okuduğu için ve babaannesinin desteği ile
23 (galiba) yaşına kadar evlenmiyor.Bu arada Ceylan istemediği bir adamla
evlenmek istemiyor ve ailesinden gizli gizli yürüttüğü ilişkisinin evliliğe
taşınmasını istiyor. Ceylan, sevgilisi Kerem'in çalıştığı şirkette staj yapmaya
başlıyor. Bu staj bitiminde de evlenmesi gerekiyor artık. Ceylan'ın ailesinin
çok sıkı kurallarının olduğu "Kadın kısmının sözü geçmez." diyen bir
aile olduğunu söylememe gerek yok herhalde. Özgürlüğü kısıtlanan Ceylan, bari
evleneceği adamı kendisi seçmek istiyor. Tabii ailesinin haberi olmadan.
Kerem'i iş yerinde ziyaret ettiği ilk gün karşısına Çağrı Mert yani şirketin
sahibi çıkıyor. Çağrı Mert, Ceylan'dan uzun süredir hoşlanıyor. Aralarında bir
atışma başlıyor ilk karşılaşmadan. Bundan sonrasını tahmin edebilirsiniz
herhalde.
Öncelikle kitabın benim tarzım olmadığını söyleyeyim. Kitaba başlarken
"Bu tarz kitapları artık çok görüyoruz." demiştim ve kitap beni hiç
şaşırtmadı. Beklediğim gibi "klişe" bir kitaptı.Olayların bu kadar
tahmin edilebilir olması beni çok sıktı. Kitabı bitirmeden de size sonunu
rahatlıkla söyleyebilirdim. Yazarın dilini de çok basit buldum açıkçası. Ben,
Ceylan'ın "Güçlü Kadın" imajını koruyabildiğini düşünmüyorum. En
rahatsız olduğum konu ise her şeyin çok çabuk olması. Yazar resmen "sadede
gelelim" diyerek her şeyi rayına sokmuş. Kitabın yazarına saygı
duyuyorum, sonuçta emek var. Ama dediğim gibi benim tarzım değildi,
beğenemedim.
Kayıtlar
0 yorum